Cumartesi, Şubat 10, 2007

Grup Nidal - Asfur


Grup Nidal Türkiye'de ilk Arapça albümü çıkartan müzik grubu. Grup üyeleri 12 yıldır Mersin ve Hatay bölgesinde müzik yapıyorlar.


etnikmüzik.com adresinde grup üyelerinden biri şu şekilde anlatıyor grubu:

"Nidal bundan 11 yıl önce Antakya'da kuruldu. O yıllarda Arap dili ve kültürünün unutulmaya yüz tutmuş ağıtları ile bir köşede durmasını ve kendi dil ve düşüncesini diğer yerelde insanlara ulaştırmak istemiştir. Burdan bir araya gelen müzisyen arkadaşlar Nidal'in ilk adımını atmıştır. Grup o zamanlarda köyler ve ilçeleri gezerek yasak konserler veriyordu. Bu süreçtede bir kaset çalışması yapılmak istenmiş, fakat maddi durumlar buna engel olmuştu. Grup yıllar geçtikçe Türkiye'de yakın çevrelerce tanınmış ve diğer illerde festival çalışmalarına katılmıştır. Arap müziğini oralarda tanıtmıştır. Bu sıralarda bir albüm çalışması yapmış ve kayıtları tamamlanmıştır. Çok yayında yayımlanacak olan albüm tamamı Arapça olmak üzere Antakya halk ezgileri ve ağıtları bulunmaktadır."

http://www.grupnidal.tr.gs/

Son albüm "Asfur" oldukça başarılı. İçinde Meryem Meryemti gibi çok bilinen parçalar var. Zaman zaman orijinal taddan uzaklaşsa da, farklı Arapça şiveleri karıştırsa da, özgün müzik ve halk ezgilerini bir arada verse de, dinleyenleri alıp başka diyarlara götürecek kadar etkili bir albüm...

Esasen kaset satışını desteklemek gerekiyor (Adana Sun Sineması sokağı Kasetçi Kerim'de mevcut) ama sizleri de bu müzik keyfinden de mahrum bırakmamak lazım:

Grup Nidal'in albümünü (Asfur) şu linkten indirebilirsiniz:

http://rapidshare.com/files/10406556/Grup_N_dal_Asfur__2006__by_SymphoniC.rar

RAR-Arsiv'in sifresi: SymphoniC

Salı, Şubat 06, 2007

Halepli Ressamlar Sergisi

16.01.2007
Gaziantep'te Suriye Esintisi...
Suriyeli 27 ressamın eserleri Gaziantep'te sergilendi.
http://www.trt.net.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=167895&k=6

Pazartesi, Şubat 05, 2007

Antakya'da Arapça oyun

Antakya'da Arapça oyun

Antakya'da Arapça oyun

Antakya'ya gelen Suriye'nin Lazkiye Devlet Tiyatrosu oyuncuları, Aziz Nesin'in yazdığı 'Sen Gara Değilsin' adlı oyunu Arapça sahneledi. Lazkiye Vali Yardımcısı Ayşe El Cenudi başta olmak üzere Lazkiye Kültür Müdürü Mehmet Hattap ve oyun yönetmeni Luey Şana'nın da izlediği oyun, Hataylılar tarafından beğeniyle izlendi. Arapça oyun sonrası açıklama yapan Şana, Türkiye'de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Şana, "İki ülke arasındaki gelişmeler sanat alanına da yansıdığı için mutluyum" diye konuştuştu.

SABAH Gazetesi: 27 Ocak 2006

Oyunun fotoları için:
http://www.hataytiyatro.com/kategoriler.asp?kat_id=38

Video görüntüleri için:
http://www.hataytiyatro.com/video_izle.asp?id=109

http://www.youtube.com/v/EreDN7OGvUo




Hatay’da Arapça tiyatro zamanı

Hatay’da Arapça tiyatro zamanı
Ferid Demirel

Evrensel Gazetesi: 16.08.2006


Anadolu’nun, farklı birçok kültüre ev sahipliği yapan yerlerinden Hatay’da tiyatro sanatçıları, bir ilke imza attı. Önümüzdeki günlerde Arapça müzik albümüne imza atacak olan Grup Nidal’in dışında, Hatay Amatör Sanatçılar Derneği (HASAD) Tiyatro Topluluğu da Arapça oyun sahneledi.

Daha önce “Alavere-Dalavere”, “Ağanın Çüflüğü”, “Çerezname”, “Çapraz Aşk”, “Bekçi”, “Toros Canavarı” gibi oyunların yanı sıra “Canlanan Masallar”, “Bu Orman Bizim”, “Bremen Mızıkacıları” gibi çocuk oyunlarını sahneleyen HASAD Tiyatro Topluluğu son olarak “Olur Böyle Vakalar” adlı oyunu Arapça seyirciyle buluşturdu. Günlük yaşamdan kimi olayları mizah penceresinden ele alan oyunu tüm zorluklara rağmen sahnelemeyi başaran HASAD Tiyatro Topluluğu’ndan M. Vejdi Koçak ile Arapça tiyatroyu ve çalışmalarını konuştuk.

Resmi dil dışındaki dillerin kabul görmediği, kendilerini ifade alanlarının oluşturulamadığı bir coğrafyada, Arapça tiyatro yapmaya karar verdiniz. Resmi düşünceyi baz alan çevrelerin üslubuyla sormak gerekirse; nereden çıktı bu Arapça tiyatro sevdası?

Bölgemiz, yani Antakya, ortalama 150 bin insanın yaşadığı eski tarihi yerleşim bölgelerinden biridir. Roma döneminde olimpiyatların bile yapıldığı bir yerdir. Sünni Araplar, Sünni Türkler, Hıristiyanlar, Arap Alevileri ve az miktarda Yahudinin bulunduğu şirin bir il merkezimizdir. Bölgemizin yüzde 50’si Arapça konuşur. Hıristiyanlar, Sünni Türkler ve Alevilerin konuşma dili Arapça’dır. Memleketimize gelen bir yabancı sokaklarda dolaştığında kendini bir anda Arap memleketlerinin birinde hisseder. Önceleri düğünlerde Arapça şarkılar söylediğinden dolayı fırça yiyen halkımız, sonraları düzene öyle uyum sağlamışlar ki hiç sormayın... İnsanların ekonomik durumu düzeldikçe kendilerini koyuvermişler burjuva özentisi içinde yaşamaya. Rahatlık onları zorlamamış ve paşa paşa yaşamlarına devam etmişler. Arapça oyun meselesine gelirsek; rüyamda gördüm desem yalan olur. Bir oyun provasındaydık. Oyunculardan iki kişi diyaloglarını Arapça olarak sürdürdüler. Ben onlara tekrar etmelerini söyledim. Provaya yaklaşık beş dakika Arapça olarak devam ettik ve dedik ki; biz neden Arapça oyun oynamıyoruz? Aramızda itiraz edenler oldu tabii ki. Hani mecliste edenler var ya. Ve böylece Arapça oyun maceramız başlamış oldu. Muzaffer İzgü, Yılmaz Erdoğan ve bizim yazdığımız kısa kısa oyunları Arapça’ya çevirmeye başladık. Çevirmen arkadaşımız İsmail Özdemir ve Türkçe ve Arapça’yı iyi konuşan birkaç kişi ile çeviri yaptık.

Şimdiye kadar kaç tane Arapça oyun sahnelediniz?

Arapça oyunu tarihimizde ilk kez sahneledik zaten. Onu da 8-9 kez sahneledik. Zorla, borçla oyun sahnelemek nasıl oluyorsa öyle... Tabi keyiflendim, onurlandım ama hapı yutarak…

Arapça bilen oyuncu bulmakta zorlandınız mı?

Arapça bilen oyuncu bulmak zor değil, oyuncularımızın çoğu Arapça biliyor. Tabii lehçede farklılaşmalar oluyor, onu da çalışarak gidermeye çalıştık.

Teknik ve mesleki açıdan yaşadığınız sıkıntılar oluyor mu?

Teknik konularda zorluk çektiğimiz pek söylenemez. Mesleki konularda ise tabii ki özverili, cesaretli oyunculara her zaman ihtiyaç var. Kısaca insanlar nasıl ötüyorlarsa, ‘Yaparız, ederiz, basit bunlar, hallederiz’ deseler de iyilerin sayısı az… Bu yazıları okuyanlar ‘aaaa teknik konuda hiç problemleri yokmuş!’ diyecekler… Evet kardeşlerim, yoktur… Kendi çapımızda yaratıyoruz. Arayın yardım edelim...

Resmi kurum ve kuruluşlardan herhangi bir destek alıyor musunuz?

Hatay Amatör Sanatçılar Derneği adına Kültür Bakanlığı’ndan yardım talep ettim, il valiliğinden yardım talep ettim, bir lira bile verilmedi. Antakya Belediyesi Şehir Tiyatrosu ve HASAD ortak yapımı olduğu için Antakya Belediyesi oyunun afişlerini yaptırdı, bunun dışında bir lira bile almadım. Mutluyum, çünkü Türkiye’de resmi anlamda ilk Arapça oyun olması beni çok onurlandırdı. Ortalama genel masrafım 10 bin YTL üzerindedir. Beni her ne kadar da maddi anlamda geriye itse de aldığım manevi haz trilyonlara değer.

Herhangi bir engel gerçekleşti mi Arapça oyuna yönelik?

Oyunun ortaya çıkışı HASAD, yani dernek. Ama derneğin parası yok. Üyeler züğürt, yani öğrenci vs. Belediye Şehir Tiyatrosu ve HASAD ortak yapımı olarak gala yaptık. 3 kez oynadık… Sonra nedense bana yardımcı olacaklarına oyunu çek denildi… Bunda anormal durum özünde yoktur, kimilerini oyunun Arapça oluşu gıcıklandırmış olabilir. Ama ben daha gıcığım, oyunun HASAD adına oynanmasını 4 kez sağladım. Antakya, Harbiye Samandağ’da oynandı. Ama yeterli oldu mu? Hayır… Kısacası; yoksulsan, arkanda kimsen yoksa, kendini yırtsan da böyle gider… Ama satılmadan onurlu gitmek çok çok güzeldir…

Diğer Arap ülkelerinin tiyatro topluluklarıyla irtibatınız var mı? Bu konuda onlarla herhangi bir diyalog veya bilgi alışverişi içerisine girdiniz mi?

Var denemez, ama benim bu Arapça oyun sevdam yüzünden Suriye’deki tiyatro topluluklarıyla bir hayli ilişkilerim oldu. Şam, Halep, Lazkiye, İdlip gibi. Özellikle Lazkiye Üniversitesi Tiyatro Topluluğu ve Lazkiye Ulusal Tiyatrosu’yla iyi ilişkiler içindeyim.. Lazkiye Ulusal Tiyatro Yönetmeni Kemal Kırhali’yi Antakya’ya davet etmiştim. Oyunumuzu izledi. Yorum ve eleştirileriyle bizlere destek verdi. Suriye her ne kadar bizim ülkemizden geri ise de bence tiyatroda bizden kötü değil. Örneğin, Lazkiye’de bir çocuk oyunu izlemek istedim, salona girdik, oyun başlamadan önce seyirciye süt, toka, çikolata ve oyuncaklar dağıttılar. Ayrıca oyun ücretsizdi. Yine Lazkiye’de üniversitenin sahnelediği oyun Rus ve Fransız oyun yazarlarının etkin oyunlarıydı.

Biraz da HASAD’dan bahsetmenizi isteyeceğim? Kaç kişiden oluşuyor topluluk? Kimler yer alıyor?

Topluluğumuz özünde 8 kişiden oluşuyor, ama diğer katılımcılarla birlikte 20 kişiye ulaşıyor. Adımız Hatay Amatör Sanatçılar Derneği (HASAD) Tiyatro Topluluğu. Bizler özünde, Antakya Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kurucularıyız. Derneği kurmaktaki amacımız daha bağımsız bir grup kurmaktı. Aramızda profesyonel kişi yok, hepimiz amatör bir anlayışla çalışmaktayız. Tabii ki yurtiçi ve yurtdışında kardeş tiyatrolarımız olsun isteriz. “www.hasad.org” ve “www.hataytiyatro.com”dan ve “mvejdikocak@hotmail.com”dan bizlere ulaşabilirler.

Bundan sonra yine Arapça oyun olacak mı?

Muzaffer İzgü’nün yazdığı “Sınırda” adlı tek perdelik oyuna çalışmaktayız. Oyunu önce Türkçe oynamayı düşünüyoruz, daha sonra da oyuna dramaturji yapıp Arapça düşünüyoruz. Savaşların yaşandığı günümüzde, barışı ve kardeşliği anlatıp, savaşların hangi güçlere çıkar sağladığını vermeye çalışacağız. 2-3-4-5 Kasım 2006 tarihlerinde Antakya’da bundan önce hiç yapılmayan tiyatro şenliğini yapmayı düşünüyoruz. Planladık. Adana Gösteri Sanatları Tiyatrosu, Bakırköy Oyuncuları, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu, Oyuncu Akil Yıldırım, Lazkiye Üniversitesi ile kontak kurduk. Gelecek toplulukları belki çok iyi ağırlayamayacağız, evlerde yatmak zorunda kalacaklar… Ama başaracağız…
Bence bu dünyada 3 önemli şey vardır: İnanmak-Umut Etmek-Sevmek. Bunların en önemlisi sevgi, bu da bizde mevcut…